Rosaceae (Gülgiller) familyasındandır. Yemişen de denilmektedir. Çiçekleri ve kurutulmuş yaprakları birlikte kullanılmaktadır. Türkiye’de, Batı ve Güney Anadolu Bölgeleri ağırlıklı olmak üzere 20 kadar alıç türü yetiştirilmektedir. Tanen, trimetilamin, C vitamini, flavan ve triterpen türevleri içermektedir.
Yurtiçi ve yurtdışında kimyasal yapısını ve meyve özelliklerini inceleyen bir çok çalışma vardır. Yabani olarak yetişen alıç meyvelerinde su içeriğinin düşük toplam kuru madde miktarının ve C vitaminin yüksek olduğu söylenebilir. Alıç bitkilerinin meyveleri Ca, K, Mg, Na ve P içerdikleri gibi, enerji, protein, selüloz, yağ, kül, asidite değerlerinin oldukça yüksek olmasından dolayı besin üretiminde tercih edilen bitkilerden biridir.
Alıcın anavatanı. Türkiyede sıklıkla ormanlık bölgelerde, yol kenarlarında, çalılıklarda ve maki olan Kuzeydoğu Anadolu, Avrupa, Kıbrıs, Suriye ve Kuzey Irak’da geniş dağılımı görülebilir ikliminine sahip olan bölgelerde görülmektedir. Türkiye’de Sakarya, Sinop, Kastamonu, Trabzon, Samsun, Artvin, Eskişehir ve Ankara’da doğal olarak yayılış göstermektedir
Türkiye’de henüz alıcın üretimi ticari olarak yapılmamaktadır, doğal ortamdan toplanan alıçlar meyve olarak tüketilmek için pazarlarda satılmaktadır. Yenilebilir olanların meyveleri, Türkiye’deki bazı şehirlerin pazarlarında iplere dizili olarak satılmaktadır.
Alıç Faydaları Nelerdir?
Etnobotanik araştırmalar sonucunda ilk milletlerin birçoğunun alıcı kullandığı tespit edilmiştir. Yerli halk, sindirim sistemiyle ilgili hastalıkları tedavi etmek için farklı Crataegus türlerinin filizlerini, köklerini ve kabuklarını kaynatarak hazırladıkları çeşitli özütleri ve meyveleri kullanmışlardır. Ayrıca kabukların kaynatılmasıyla hazırlanan özütler kalp hastalıklarının tedavisinde bazı yerli halklar tarafından kullanılmıştır. Crataegus türlerinin Doğu Kanadalı ilk milletlerce gıda olarak, bazı yerliler tarafından da tıbbi amaçlı olarak kullanıldığına yönelik bilgiler bulunmuştur.
Bilinen en eski tıbbi bitkilerden olan alıcın yapraklarından, çiçeklerinden ve meyvelerinden hazırlanmış tentür ve özütlerin insan vücuduna çok sayıda yararlı etkisi olduğu bilinmektedir. Alıç çok uzun süredir geleneksel tedavi yöntemlerinde kullanılmaktadır. Yüzyıllardır gut, depresyon ve böbrek taşı gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan alıcın temel faydasının kardiyovasküler sağlığı desteklemek olduğuna inanılmaktadır.
Alıç kalp yetmezliği, yüksek tansiyon ve sinir bozukluklarının tedavisinde kullanılır. Aynı zamanda güçlü antioksidan olduğu için dokuları serbest radikal hasarlarından korur, yaşlanmayı geciktirici etki gösterir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Alıcın yaprak ve çiçekleri kan basıncını ve kalp ritim bozukluklarını düzenleyici, kalp kaslarını güçlendirici, koroner atar damarların faaliyetlerini destekleyici ve bedendeki fazla sıvıyı düşürücü özelliklere sahiptir.
Alıç meyveleri sindirim problemlerinin, uykusuzluğun ve göğüs ağrısının tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca kollajenleri dengeler ve kolesterolü düşürür.
Kurutulmuş alıç meyvesinden ve çiçeğinden hazırlanan çaylar boğaz iltihabına, öksürüğe, ödem oluşumuna, kalp faaliyeti zayıflığına, kalp ve karaciğer ağrılarına, kalp çarpıntısına, damar sertliğine ve böbrek sorunlarına karşı kullanılmaktadır.
Dünyanın birçok yerinde Crataegus türlerinin çeşitli kullanımları bulunmaktadır. Meksika’da Crataegus türleri geleneksel olarak öksürük, grip, bronşit ve astımı içeren solunumla ilgili problemleri tedavi etmek için kullanılmaktadır.
Geleneksel Çin ilacı olan alıç meyveleri öncelikli olarak kan dolaşımını düzenlemede ve hazımsızlık, ishal, karın ağrısı, hiperlipidemi ve hipertansiyon tedavilerinde kullanılmaktadır.
Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da alıcın meyveleri, yaprakları ve çiçekleri geleneksel olarak spazm önleyici, kalp kuvvetlendirici, düşük tansiyon ve damar sertliği önleyici etkilerinden dolayı kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.